" MATBAA VE REKLAM İŞLERİNİZDE GÜÇLÜ ÇÖZÜM ORTAĞINIZ "

KÂĞIDIN TARİHÇESİ

M.Ö. 4000 yıllarında Mısır'da bulunan ve Cyperius (papirüs) denilen bitkinin sapı uygun boyutlarda kesilerek bir tahta üzerine dizilip, sulu vaziyette tokmaklanarak bir çeşit kâğıt üretilmekteydi. Yapılışı ve özelliği bakımından bugünkü kâğıttan farklı olmakla beraber, kâğıt ismi İngilizceye “paper” olarak “papirüs” kökeninden gelmiştir.

Yaklaşık M.Ö. 200 yılında bulunan Pergament kâğıdı papirüs kullanımını ortadan kaldırdı. Pergament, ismini Yunan Antik şehri Pergamon’dan aldı ve orada yapımı mükemmelleştirildi. Pergament ve papirüs arasındaki en büyük fark papirüsün bitkisel bazlı olması, pergamentin ise hayvan derisinden yapılmış olmasıdır. Derilerin üzerindeki kıl ve tüyleri yok etmek için tebeşir tozu kullanılırdı. Derileri odun çerçevelere gerdikten sonra keskin bir bıçak ile üst tabakası sertleştirilirdi. Pergament çok dayanıklı ve aynı zamanda çok pahalı olduğu için üstündeki yazılar kazınır ve tekrar yazılmak için kullanılırdı.

Pergament (parşömen), bugün bile kullanılan, yazı yazmaya ve resim yapmaya çok elverişli, uzun ömürlü bir kâğıt çeşididir.

Ancak bugün kullandığımız kâğıdı bulan kişi kabul edilen, M.S.105’te Çin’de bir saray görevlisi olan Tsai Lun’dur. Ağaç kabukları, bez parçaları ve diğer lifli malzemeleri özlü ve yumuşak bir hamur haline gelinceye kadar dövüp, elde ettiği hamuru geniş bir tekne içinde suyla karıştırarak ilk mekanik odun hamurunu elde etmiştir. Bu yöntem kâğıt yapımının temelini oluşturmuştur.

GÜNÜMÜZDE KÂĞIT VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ

İletişim teknolojileri özellikle son çeyrek yüzyılda olağanüstü gelişmeler göstererek, başka alanlarda olduğu gibi ticari alanda da köklü değişimlerin önünü açmıştır. Sunduğu imkânlarla insan hayatının vazgeçilmez bir parçası haline gelen, yaşamımızın her alanına giren bilgisayar ve internet, kâğıdın günümüz dünyasındaki rolünü tartışmaya açmıştır. Bu tartışmalarda en öne çıkan görüş, iletişim teknolojileri ve internetin yayılmasıyla birlikte, gazetelerden başlayarak kâğıt kullanımının giderek azalacağı yönündeydi.

12 Nisan 1993 tarihi Türkiye’de internetin miladı olarak anılır. Zira bu tarihte ODTÜ’den ilk internet bağlantısı gerçekleştirildi. İnternet kullanımının giderek artmasıyla yaşanan ve halen devam eden süreç, kâğıdın iletişim araçları içerisindeki etkin rolünün sarsılmaz nitelikte olduğunu gözler önüne sermiştir. En fazla internet kullanıcısının olduğu Amerika’da yapılan araştırmalar, gazete tirajlarında korkulan büyük düşüşlerin yaşanmadığını ortaya çıkarmıştır. Tam tersine büyük basın kuruluşları, korktukları internet tehdidini fırsat avantajına dönüştürmüşlerdir. Televizyon ilk çıktığında da gazetelerin sonunun geldiği düşünülüyordu.

İcadından bugünlere,  aydınlatıcı bir ışık demeti gibi yayılarak ulaşan kâğıdı, diğer iletişim araçlarından ayıran özelliği, elimize alıp dokunduğumuzda hissettiğimiz sıcaklık duygusuyla aldığımız hazdır. İşte bu duygudur kağıdı güçlü kılan..!